Sektörde uzun süredir hizmet veren Bogaziçi Platform bir fikir olarak ortaya çikti.
Sirket yöneticileri, sehrin gürültüsünden ve yasamin tek düzeliginden sikilmislardir. “Koca koca sirketlerin” “büyük yöneticileri” olurlar kendileri. Sikilirlar her seyden.
Masa baslari, zorunlu gülümsemeler ve bitip tükenmeyen kaprisler…
Oysaki islerinde hep iyi seyler hayal etmislerdir. Gittikleri her yerde yeni ufuklar açmislardir. En son bulundugu yeri bir dünya markasi haline getirmistir.
Yagmurlu bir gün her seyin yine kendini tekrarladigi bir gündü.
Tiras olunmus, kravat takilmis ve yeni günün bitmeyen isleri tek tek çözülmeye ve sinir harbi yasanmaya baslanmisti.
Bir sarki dinledi “Kanatlarinda Kaldi Bahar”. Sonra kalkti ceketini aldi. Hiçbir sey demedi.
Geçmisi veya özledigi yasami hatirlamisti. Gidip deniz kenarinda bir çay içti. Kravati masadaki bahsisin yanina birakti. Izne çiktigini telefonla söyledi.
Sonra geldi çalismayacagini söyledi. Ve macera böyle basladi.
Uzun bir sessiz dönemden sonra Bogaziçi Platform’u kurmaya karar verdi.
Bogaziçi Platform’da her sey yapilirken aslinda kendi kaybettiklerini de bir bir buluyordu. Kendini yeniliyordu bir nebze. Her yaptigi sey zor kazanimlardi. “Tirnaklariyla kazidi” derler ya aynen öyle yapti. Ama bir kere sikilmadi, “öf” demedi. Tersine keyif aldi.
Yazilar yazdi günlerce. Tek tek aradi Gilgamis’in Enkido’yu aramasi gibi. Ölümsüzlügü arar gibi aradi.
Bogaziçi Platform, hayata ve onun çeliskilerine karsi bir durustur.
Bu sektörde her seye karsi ezber bozan bir kurulustur.
Kendini hiyerarsik, yok bilmem emir komuta silsilelerine bogmamistir. Inadina isyan, inadina direnistir. Kati kurallari yoktur. Süslü kelimeler yapmaz. Özentili bir yasam kabul görmez burada.
Kurumsalligi esas alir ama mantigin, bilincin olmadigi bir düzeni reddeder. Insani esas alir.
Fuarlari kaçirmaz. Her fuara katilmaya özen gösterir.
Kendi gazetesini çikarir. Günlerce makale yazar. Sektöre yarayacak her harfi alir isler. Yeter ki kazanim olsun. Belki birinin isine yarar, der.
Egosu yoktur. Varsa birlikte paylasalim der. Komün yasami esas alir. Çernisevski’nin NASIL YAPMALI kitabi gibi yasami esas alir.
Hakkâri’den, Van’dan, Çorum’dan, Ege’den bilmem herhangi bir yerde yurdumun insani bagrina basar onu.
Bogaziçi Platform yaptigi makinelerde en küçük bir hatayi kabul etmez.
Insan yasamini esas alir. Bu yüzden makinesinde en küçük bir “ucuz malzeme” bulamazsaniz. Begenmedigi kendi imalatini iptal eder yeniden yapar.
Hele ki müsterisi memnun olana kadar test etmeden teslim etmez makinelerini.
Bogaziçi Platform sadece makine yapmiyor. Her makinede insana dair seyleri de isliyor.
Geçmisi dikkate aliyor, gelecege tasinacak her seyi de bilimle bulusturup halkin, sektörün hizmetine sunuyor.
Sorumluluklarinin oldukça farkinda hiçbir beklenti içinde olmadan kendi imkanlariyla sektörel gazete çikariyor. Herkesin adresine tek tek gönderiyor. Bir tane reklam göremezsiniz. Her sayfasinda yazilar, sektörel bilgiler, makaleler vardir. Yeter ki insanlar aldiklarinin, parasinin fazlasina sahip olsunlar. Yeter ki bilinç düzeyi artsin.
Bogaziçi Platform, sirket kurucusunun cebindeki son parayla kurulmustur. Yani bu para, kizinin süt parasindan kesilip kurulmustur.
Bu yüzden Bogaziçi Platform, bir vicdan, bir ahlak, bir ince çizgidir.
Yasamdan sinanarak, bedel ödeyerek kurulmus ve gözyaslariyla nemlenmis buruk bir acidir.
Kaybettigini kaybettigi yerde arayanlarin zafere ulasacaklari bir mecradir.
Insanliga hizmet için var olan bir kurum kaybettirmeye degil kazandirmaya ve kazanmayi ahlaklica yapma merkezidir.
: Bogaziçi Platform
: 02164292979
: Dudullu OSB. DES Sanayi Sitesi B9 Blok. 104. Sokak No32 Ümraniye
Üretici
Satıcı